8 Ekim 2009 Perşembe

En zor ders


orda siz ateş altındayken
ben nasıl ders işleyebilirim
gazzeli çocuklar ateş altındayken
çocuklara nasıl emin bir dünyadan bahsedebilirim

kendi öğrencilerimi
öyle bir durumda düşünme gafletinde bulununca
söyleyeceğim laflar
boğazımda düğümleniyor

savaş bütün adaletsizliğiyle sürerken
nasıl inandırabilirdim ki çocukları barışa

ama hayır, belki de medeniyetin adaletin, barışın vurgulanabileceği
"kritik dönem" şimdiydi

şaşkındım.

ne yapmalıyım ders mi anlatmalıyım
yoksa yaşananların ders olduğunu mu vurgulamalıyım
ama boğazımda kelimler düğümleniyor
çocuklar deyince...

hayır bir şey anlatamıyorum...
belki de en iyi anlatmabiçimiydi bu.
sessizce kalakaldım oracıkta,
ilk defa bir teneffüsün gelmesini hararetle bekliyorum
ağlamak için.

selam sizin üzerine olsun
gazzeli(ler) çocuklar...
Murat DOĞAN

5 Ekim 2009 Pazartesi

2.yılımızdan görüntüler


badem çekirdeklerini suluyor, bilmiyor ki kendisi de bir su damlası


2.yılımızda daha kalabalığız, birleştirilmiş sınıfız. Bize kitap yollayan nesil yayınlarına teşekkürü eda ederken...

tutmuş yine şairliğim ne okuyorum ki acaba...



sınıftan bir an...


ve işte yine düşlenen bir gülümseyiş



1.yılımızdan görüntüler


karlar yeni eridi hadi bir halay çekelim.. tey teyyy...


hava soğuk da olsa bir öğretmenin içini ısıtan bakkışlar...

ancak bir melek bu kadar saf gülümseyebilir

tertemiz yağmur damlaları içinde keyifle duruyorum...

1.yılımızdan görüntüler


soğuk bir kış günü bile gülmeyi beceren öğrencim....(1.sınıf)

öğretmenliğime başlama serüvenim

2007 yılında fakülteden mezun olur olmaz tek duam çocuklarıma kavuşmaktı. Kim miydi bu çocuklar sizdiniz işte... Adını ve sanını bilmeden, şehrini ilçesini bilmeden murad etmiştim bütün muradların sahibinden. Ne fark ederdi ki neresi olmuş hangi çocuk olmuş. Nihayetinde birlerinin yetişmesine vesile olacaktım ya, bütün mesele buydu.
Nihayetinde Hakim-i Mutlak beni biricik çocuklarıma yolladı işte.
Dedim ya neresi olacağı önemli değildi ama şimdi oldu ve sizler benim için çok önemlisiniz. En önemlisi benim ilk öğrencilerim ve ilk okuma yazma öğrettiğim çocuklarım.
ve şimdi hamdolsun ki 3.sınıf oldunuz. Ne çabuk geçti iki yıl ve gözümün önünde ellerimde büyüyorsunuz. Yazdığım her şeyi alıyor söylediğim her şeyi kayıt cihazı misali her şeyi kaydediyorsunuz kafanıza. Ne mutlu bana size öğretmen olmuşum.